LIVERPOOL NEDEN BU HALDE – 1

RAFA’DAN MI ?

Rafael Benitez Maudes, Liverpoolseverlerin de bildiği gibi Real Madrid’de futbola ve antrenörlüğe başlamış.. Daha sonra çeşitli alt lig takımlarında çalışarak Valencia’da bulduğu şansı, 2 Lig 1 UEFA şampiyonluklarıyla Valencia’nın (Valencia’nın Rafa’dan önceki şampiyonluğu 1971 yılında ) şansı haline getirmiş ve ondan sonra Liverpool’a gelmiş. Burada da FA Cup, CL, UEFA Super kupa, Community Shield kazanmış bir menajer ..

Bugün Rafa aleyhinde çıkan seslere bakarsak, başarısız olmuş birini görürüz. Fakat neye göre ve nasıl bir başarısızlıktan bahsedildiği muallaktadır. Takım kurup şampiyonluğa oynamak özellikle Premier League gibi bir yerde uzun ve sabır gerektiren bir iştir. Bunun örnekleri Liverpool’un şampiyonluk yaşamadan geçen zamanlarında ligi domine eden takımlara bakarak anlayabiliriz. ManU ve Arsenal’in bu takımları ne kadar zamanda ve nasıl sabırla kurdukları aşikardır. Burada tekrar anlatmaya çalışmıcaz bunları..

Rafa her şeyden önce bir futbol düşünürüdür. Nasıl daha iyi oynanabilir futbol diye fikirler üretir ve bunları sahaya yansıtmaya çalışır. Küçücük bir örnek vermek gerekirse – Noat Samisa yazmıştı - kornerlerde ki alan savunması gibi.. Ve Rafa’nın kurduğu takımlar bir felsefeyi güderler, bu Valencia günlerinden beri böyledir. Mistalı Marchenalı, Rufeteli takım gibi.. O zaman kim heyecanla izlememiştir ki Valencia’yı ?

Liverpool’da da bir sistem bir felsefe oturtulmuştu bu seneye kadar. Nasıl oynardı Liverpool? Alan daraltarak, sağlam savunma, yerden hızlı paslarla daha çok dikine oynayarak ve bence önemli bir ayrıntı çift ön liberolu bir sistem Ön liberolardan biri oyunu kurmada da görevlidir .. Ama her şeye rağmen Sistemlerin iyi işlemesi, kaliteli adamlarla olmaktadır. Aşağı da bunun örneklerini bazı futbolcular bazında vermeye çalışıcam…

2007 yılında Amerikalılar takımı satın alınca Torres ve Babel gibi oyuncuları alarak işe başladılar ceplerinden para harcadıkları tek sezonda , Forvet eksiğimiz bu kadar barizken çok iyi transferlerdi bunlar fakat aynı dönemde bahsettiğimiz oyun felsefesini sahaya yansıtabilmek için, ortasahamızda Alonso, Gerard, Sissoko, Lucas ve Mascherano vardı. Takım ortasahada yaptığı presle ve topu oyuna hızlı ve düzgün sokmasıyla Barça gibi takımları nasıl elediğimiz hatırlanıyordur sanırım. Tamam o sezon küçük takımlarla oynanan maçlarda sorunlar yaşamıştık ama bu düzeltilecek bir şeydi.

Ondan sonraki sezon Rafa Alonso’yu satmak istedi, nedeni ise Aston Villa’dan Barry’yi alabilmekti.. Hatırlanırsa yine Mascherano’nun da satın alınması gerekiyordu. ( Liverpool’da kiralık olarak oynuyordu). Şimdi burada sorulması gereken soru Barry alınamadığı için Rafa’ya mı yoksa başka bir merciye mi sorulmalı ? O şartlarda Alonso’nun değeri bu yazki kadar değildi. Ve Barry için istenen parayı karşılamıyordu, onu almadan Alonso satılamazdı ve öyle de oldu. Barry’nin olmasıyla bugün M.City’nin durumu ortada, tamam sadece ona bağlanamaz bu durum ama yanılmıyorsam bu sezon için yapılan ilk transferdi City için..

Allah’tan Alonso geçen sezon süper oynadı da, çok gümdeme gelmedi Barry meselesi, ikinci meselemiz Mascherano’nun alınması gereken bonservisi vardı. Bunun içinde Sissoko feda edildi. Elimizde Alonso, Masch ve Lucas kaldı. Gerard’ ı saymıyorum (Rafa onu Torres’in arkasında kullanıyor).. Alonso’nun dediğim gibi süper maçlarıyla da sezonu 2. bitirdik.

Bu sezon Alonso gitmek isteyince geçen yılki performansı da göz önüne alınınca, Rafa onu bırakmak istemedi, büyük aşkı Barry zaten M.City’ye gitmişti. Fakat Alonso ısrarlıydı kulübe yazılı olarak bile başvurdu ben gideyim diye.. Ve gitti, yerine Aquilani alındı Roma’dan, oda sakat şu ana kadar.. Yıllardır Liverpool ortasahasında geriden oyun kurma işini yapan Alonso gidince ve ortasaha rotasyonu bu yılki hale gelince Masch, Alonso’nun görevini devraldı. Masch’ın gelişimi harika olsa da, daha önce hiç bu görevde olmamış bir adamın oyun kurması ve yanında Lucas’ın oynaması Rafa’nın hatası diye kabul etsek bile rotasyonun bu hale gelmesinde başkalarının da suçu yokmudur ?

Ne demiştik, takımların şampiyonluğa gitmesi hele premier league’de uzun ve sabır isteyen bir süreçtir. Her yıl takım üstüne koymak zorundadır, zaman zaman oyuncu performansı ile zaman zaman iyi ve kaliteli oyuncular transfer etmekle ve alt yapıdan yararlanmakla. Şimdi Kim söyleyebilir ki, Liverpool her yıl daha kaliteli olan bir takım diye ?

Takım önde tek forvet oynuyorsa, forvet arkası kanatlarının ne kadar önemli olduğu Barça’dan bellidir sanıyorum. Bu tarz takımlarda kanat hücumcularının kaleyede gidebilmesi ve ters taraftaki hücumcunun forveti ikilemesi beklenir. Basitçe hücumu akışkan ve alternatifli hale getiren de budur zaten. Bizim burada oynayabilen oyuncularımız ise Riera, Kuyt, Benayoun ve Babel.. Kuyt’un takım için önemi ve yaptıkları inkar edilemez fakat soruyorum dostlar size bu oyunculardan hangisi, SWP den, Walcott dan, Valencia dan, Ashley Young dan hatta hatta Malouda dan daha iyi.. Bu oyuncular kalitesinde oyuncu almak için kimleri vermek zorundayız peki ? Defans göbeğimiz için hergün transfer haberleri çıkıyor, bu bölgemizde hangi rakipten daha iyi ? Almak için ne yapmak gerekir peki ?

Liverpool gibi büyük bir takım oyuncu almak için oyuncu mu satmak zorundadır ? Mesela rakiplerimizden ManU böyle mi yapıyor, Chelsea böyle mi yapıyor ? M. City’ye girmiyorum bile.. Barry alınabilse, kadro şişmesin diye Lucas gönderilse olmazmıydı ? Sissoko satılmasa (ki kendide gitmek istedi bildiğim kadarıyla ) Masch’ın bonservisi alınamazmıydı ? O zaman Alonso’nun gidişi bu kadar önemli olmazdı sanıyorum.

Rafa’nın hataları vardır muhakkak, bana göre hatası bu kadar kreatif oyuncu eksikliğinde Alonso’nun görevini Gerard’a verip, Torres’in arkasında Benayoun’u kullanmamasıdır.

Son olarak birçok Liverpool taraftarı Rafa’yı sever, çünkü bize ManU gibi Arsenal gibi bir yola girip o yolda doğru yönetilerek başarıyı yakalayabileceğini göstermiştir. ( Wenger’de, Rafa ilk geldiği zaman; Liverpool’da Benim Arsenal’de yaptığımın bir benzerini İspanyol futbolcularla yapacak gibi bir şeyler demiştir. )